bağlamak

bağlamak
v. fixate, tie, bind, attach, guy, secure with rope, fasten, connect, tie down, unite, conjoin; band, bandage, bond, brace; braid, clasp, colligate, concatenate, copulate, cord, do up, fasten up, fix, hitch, hook on, hook up, infix, interconnect
--------
bağlamak (hayvan)
v. tether
* * *
1. fasten 2. link 3. tie

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • baglamak — bağlamak III, 292, 309bkz: boglamak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bar bağlamak — kir bağlamak, paslanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çaput bağlamak — bez bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evin bağlamak — ürün tanelenmek, tane bağlamak, olgunlaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sayfa bağlamak — dizgide dökülen kurşun satırları bir sayfa düzeni içinde toplayarak sıkıca iple bağlamak Sayfayı öyle sıkı bağlardı ki satırlar âdeta birbirine kenetlenirdi. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aylık bağlamak — emekli olan veya başka sebeplerle çalışmayanlara her ay için belirli bir parayı ödemeyi üstlenmek, maaş bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bez bağlamak — 1) bebeklere altlarını kirletmesinler diye bez koymak 2) dileğin yerine gelmesi ümidiyle yatıra bir parça çaput veya eski kumaş parçası bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • maaş bağlamak — aylık bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sağlama bağlamak — (bir şeyi) sağlam kazığa bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atını sağlam kazığa bağlamak — eşeğini sağlam kazığa bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”